Madde içünde hâmız-ı hall harsına azrar
Batir nefse cesed gılaf-ı seyfine zarar
Müjganı dil-i pür-ateşi hebibettikçe
Bu zevi-l ervah hapsolur ona azar azar
Kirâmen ve Kâtibin ber dûşunda dururmuş
Efsûnkâr iktiham etmez buna bile kızar
Aşk begayeddikçe ağraz-ı dünyeviyede
Cehli basittir zaten kalp cedesini kazar
Bedr beva’ olur ki onun içün her leyl arşa
Dürr-i cânım da onu ham-ı zülfüne takar
Aşk-ı Eflâtuni nevfelde olsa ne yazar
Bu kalb-i nâ-şâd o abın içünde de yanar
Vakad olduğu harike dal olmuş dil-i zâr
Harkoldukça igdidandır ramaddıkça kanar
Bütün betyablar bu cesede uvzolmuş emma
Sevda ruha bile günciden olmaz da taşar
Dil-i divane hebtolmuş gusn-i meksuruna
Çisan elhal teyeffündür de o bile şaşar
Bülbül-i nâlân hatme-i enfasmış didiler
Meger Efsûnkâr elhal cihanda her dem yaşar
Âtiş kalmışam nahib olmaktan aşk çölünde
Can nevfeli necah içün cihanları aşar
Cam-ı seher ûful olsa bile ruz nefd olmaz
Ahuy-i simin cenânda mihr gibi hep doğar
Vasl ruz-i cezayaymış bu bedbaht tecellide
Çünkü cam-ı sher ancak o ruz aksten doğar
……… Efsûnkâr……….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder